Dot Com Balonundan Yapay Zeka Endüstrisine

2000 yılında, teknoloji şirketlerinin toplam piyasa değeri şaşırtıcı bir şekilde 2,9 trilyon dolara yükseldi. Ancak neredeyse aynı hızla, bu şişirilmiş balon patladı, trilyonlarca dolar piyasa değerindeki şirketleri silip süpürdü ve teknoloji endüstrisinin temellerini sarstı. Tam yirmi dört yıl sonra bugün, yapay zeka endüstrisi benzer bir hızlı büyüme ve spekülasyon belirtileri gösterirken, başka bir dev çöküşe doğru gidiyor olabilir miyiz?


Yapay Zekanın Geleceği

Yeni perspektife hoş geldiniz! Finansal perspektifte bugün, teknoloji ve finansı birleştiren güncel bir konuya dalıyoruz: Dotkom Balonu ve günümüzün gelişen yapay zeka endüstrisi için çıkarmamız gereken dersler.

1990’ların sonlarında internet gelecek vaat eden en büyük şeydi. Yatırımcılar çok yüksek beklentilerle teknoloji girişimlerine para akıttı ve bu da büyük bir balona yol açtı. Bu balon patladığında ardında iflaslar ve yıkılan hayaller bıraktı. Günümüze geldiğimizde yapay zeka konusunda da benzer bir çılgınlığa doğru gitme ihtimali görünüyor. Şirketler milyarlarca dolar yatırım yapıyor ve yapay zeka, endüstrileri günlük yaşamlarımızı dönüştürecek devrim niteliğinde bir teknoloji olarak lanse ediliyor. Tüm bunlar, benim de bu kanalda sıklıkla dile getirdiğim ve geleceğine inandığım büyük teknolojilerden temel alan senaryolar.

Ancak finans tarihi, birbirine benzer dalgalar gösterme eğilimine sahip. Finansal açıdan ele alındığında toplum biraz hızlı bir beklenti içine girmiş olabilir mi? Bu videoda 2000 yılı Teknoloji Balonunun yükselişini ve düşüşünü inceleyerek, mevcut yapay zeka ortamında daha akıllıca kararlar almamıza yardımcı olabilecek temel dersleri ve uyarıları anlamaya çalışacağız. Paralellikleri ve farklılıkları keşfedecek ve modern tarihin en büyük finansal çöküşlerinden birine yol açan bu olaydan dersler çıkaracağız. Ancak devam etmeden önce, yapay zeka konusunda büyük bir balon olduğuna inanıyor musunuz? Fikirlerinizi lütfen aşağıdaki yorumlarda belirtin.


Dot Com Balonu

1990’ların sonları, internetin yeni bir ekonomi vaat ettiği ve yatırımcıların bu vaade büyük bir coşkuyla sarıldığı bir dönemdi. Pets.com ve Webvan gibi şirketler, gerçekçi ve kazançlı bir iş planı olmadan bile bir anda yıldız haline geldi. Bu dönemde NASDAQ endeksi rekor seviyelere ulaştı ve teknoloji şirketlerinin değeri trilyon dolarları aştı. Ancak bu büyüme sürdürülemezdi. Zombi şirketler olarak adlandırılan birçok firma, sağlam temellere değil spekülasyonlara dayanıyordu.

Piyasanın kendini düzeltmesiyle birlikte büyük bir çöküş yaşandı. NASDAQ endeksi %80’in üzerinde değer kaybetti ve birçok şirket iflas etti. Amazon gibi bazı şirketler bu dönemden güçlenerek çıktı ancak çoğu şirketin geleceği karardı. Dotkom Balonu, teknoloji sektöründe büyük bir yıkıma neden oldu ve 2008 finansal krizinin tohumlarını attı.Para, bu dönemin sonunda teknoloji hisselerinden daha güvenli bir liman olarak görülen finans ve gayrimenkul gibi alanlara kaçarak 2008 yılında patlayacak çok daha büyük bir krizin temelini oluşturacaktı. Ancak bu bir sonraki videonun konusu.

Bugüne geldiğimizde, yapay zeka sektöründe de benzer bir örüntünün ortaya çıktığını görüyoruz.

Yapay zekaya yapılan yatırımların zirveye ulaştığı bir dönemdeyiz. Sadece bu yıl, büyük platformlar yapay zekaya on milyarlarca dolar akıtıyor. Bu Silikon Vadisi tarihindeki tek bir teknolojiye yapılan en büyük nakit akışlarından biri. Yine de, bu büyük yatırıma rağmen, vaat edilen devrimin gerçekleşmesi mümkün mü?

Yapay zeka etrafındaki heyecan, güçlü bir yapay genel zekanın yakında iş ve günlük yaşamda devrim yaratacağı iddialarıyla çığır açan bir dönüşümün eşiğinde olduğumuzu gösteriyor. Bununla birlikte, önemli bir zorluk var: YZ gelişmelerinin merkezinde yer alan büyük dil modelleri, eğitim için insan tarafından oluşturulan verilere dayanıyor. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, sadece birkaç yıl içinde anlamlı eğitim verilerinin tükenebileceğini ve potansiyel olarak ilerlemeyi durdurabileceğimizi öne sürüyor.

Bu arada, YZ şirketleri endişe verici bir oranda nakit tüketiyor. Örneğin, ChatGPT’nin faaliyette olduğu her gün yediyüzbin dolar kaybettiği bildiriliyor. GPT-4’ün ses ve video işleme yeteneği gibi son güncellemeler, devrim niteliğinde sıçramalar olarak çıksa da bazı kesimlerin beklentilerini karşılamıyor. Benzer şekilde, Apple’ın fotoğrafları emojiye dönüştürmek gibi yeni yapay zeka özellikleri verimlilik konusunda bir katkı sunmuyor. Google’ın yapay zekası tuhaf ve yanlış yanıtlar ürettiği için eleştirilere maruz kalıyor.

Bu artan şüphecilik çok önemli bir soruyu gündeme getiriyor: Yapay zeka etrafındaki söylemlerin bazıları, kripto, web3 ve metaverse gibi, önemli ilerlemeler sağlamadan sadece hisse senedi fiyatlarını yükseltmek için tasarlanmış başka bir pazarlama yutturmacası mı? Eğer durum buysa, bu riski azaltmak için ne yapabiliriz?

Tıpkı internetin 1990’larda geleceğin en büyük şeyi olarak pazarlandığı gibi, yapay zeka da artık hayatımızın her alanını değiştirecek devrim niteliğinde bir teknoloji olarak lanse ediliyor. Şirketler, Google, Amazon, Microsoft, Facebook ve Alphabet gibi teknoloji devlerinin öncülük ettiği yapay zeka araştırma ve geliştirmesine milyarlarca dolar yatırım yapıyor.

Yapay zeka hesaplamaları için hayati önem taşıyan grafik işleme birimleri (GPU) konusunda uzmanlaşmış bir şirket olan Nvidia’nın hisseleri fırladı ve bugün için ileriye dönük kazanç tahminlerinin 40 katı fiyatla işlem görüyor. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, Dotkom balonu sırasında, internet altyapısının önemli bir sağlayıcısı olan Cisco Systems, Mart 2000’deki zirvesinde 131’lik bir ileriye dönük kazanç çarpanına ulaştı. Nvidia’nın değerlemesi yüksek olsa da, Cisco’nun Dotkom dönemindeki zirve değerlemesiyle karşılaştırıldığında şu an için hala daha mütevazı.

Günümüzde teknoloji şirketleri, 2000’lerin dot-com balonundaki şirketlere göre daha sağlam bir finansal yapıya sahip. Microsoft, Apple gibi devler hem karlı hem de büyüyen iş modellerine sahip. Bu durum, sektördeki köpüğü azaltıyor. Ancak, yapay zeka alanındaki hızlı büyüme yeni bir balon endişesi yaratıyor. Yatırımcılar, 2000’lerdeki kadar coşkulu olmasa da, yine de sektöre ilgi gösteriyor. Her ne kadar yatırımcıların yarısından fazlası yükseliş beklemese de, piyasa değerlemeleri ve geleceğe yönelik kazanç beklentileri hala yüksek seviyelerde. Bu durum, dikkatli olunması gerektiğini gösteriyor. Geçmişteki hatalardan ders çıkarılarak, gelecekteki olası risklere karşı daha hazırlıklı olunması önemli.

Bazı analistler, mevcut piyasa rallisinin şişirilmiş değerlemelerden değil, sağlam kazanç beklentilerinden kaynaklandığını ve bu durumun temel değerlemelerin bu sefer daha güçlü olduğunu gösterdiğini belirtiyor. Günümüzün lider teknoloji ve iletişim hizmetleri şirketleri, hisse başına ileriye dönük kazançlarda, iki bin yirmi üç yılının başından bu yana piyasanın geri kalanından daha hızlı büyüyor. Ancak bu, değerlemelerin artış göstermeden yükseldiği bin dokuz yüz doksanların sonu ve iki binlerin başıyla belirgin bir farklılık oluşturuyor.

Yine de, bir yapay zeka balonunun patlaması riski devam ediyor. ikibin yılı çöküşünde alınan dersler bize balonların genellikle büyük bir coşku yaratan, gerçek teknolojik gelişmelerde kök saldığını öğretti. Bir balonun oluşmasının sebebi insanların hisse senetleri için yüksek bir fiyat ödemeye gönüllü olmalarını sağlayan gerçek, olumlu, temel gelişmelerde yatar.

Günümüzün Yapay zeka hikayesinde uyanık kalmak ve abartının gerçeği gölgelemesine izin vermemek çok önemli. Dotkom Balonu, sürdürülebilir büyümeye, sağlam iş modellerine ve gerçekçi beklentilere odaklanmamızı hatırlatan bir uyarı hikayesi görevi görüyor. Geçmişten ders çıkararak geleceğe daha iyi hazırlanabilir ve modern tarihin en önemli finansal çöküşlerinden birine yol açan tuzaklardan kaçınabiliriz. Şimdi bunu konuşalım.


Günümüzde Durum

Günümüzün Yapay zeka endüstrisi coşkulu yatırımlarla büyürken, Dotkom balonunda yaşananlara benzer sorunları da gündeme getiriyor. Bunlardan en önemlisi sürdürülemez iş modellerinin yaygınlığı. Günümüzün Birçok yapay zeka girişimi, venture capital olarak ifade edilen risk sermayesi finansmanına bağımlı ve kazanca giden bir stratejileri olmadan nakit tüketmeye devam ediyor. Bu durum, performanstan ziyade potansiyele dayalı olarak değeri hızla artan Dotkom şirketlerini anımsatmakta.

Bir diğer kritik sorun ise kârlılık eksikliği. Milyarlarca dolar yatırım yapılmasına rağmen, birçok yapay zeka şirketi kar elde etmekte zorlanıyor. Genellikle çığır açan ilerlemeler vaat ediyorlar ancak birçoğu anında finansal bir getiri sağlayamıyor. Bu durum, şirketlerin mevcut gerçeklerden ziyade gelecekteki olasılıklara göre değerlendiği tehlikeli bir duruma yol açıyor.

Yatırımcı spekülasyonları durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Dotkom Balonunda olduğu gibi, abartı ve iyimserliğin değerlemeleri sürdürülemez seviyelere çıkarma riski var. Bazı şirketler sağlam mali tablolara sahipken, diğerleri sağlam kazançlardan ziyade yapay zeka kavramından gelen heyecanlı coşku tarafından destekleniyor. Tüm Bu spekülasyonlar, ani bir piyasa düzeltmesi potansiyelinin büyük olduğu değişken bir ortam yaratıyor.

Böyle bir ortamda yatırımcılar ihtiyatlı olmalı ve  Tıpkı Dotkom Balonunun bize öğrettiği gibi, geçmişteki hataların tekrarlanmaması için sürdürülebilir büyümeye, gerçekçi değerlemelere ve net kârlılığa odaklanmak durumundadır.


Sonuç

ikibin yılı çöküşü bize spekülatif yatırımların ve sürdürülemez iş uygulamalarının tehlikeleri hakkında çok değerli dersler verdi. İnternet şirketlerinin dramatik yükselişi ve düşüşü, sağlam finansal temellerin, gerçekçi değerlemelerin ve kârlılığa giden stratejilerin önemini vurguladı.

Günümüzün yapay zeka endüstrisine baktığımızda, bu derslerin çok önemli olduğunu görüyoruz. YZ etrafındaki heyecan, önemli yatırımlar ve piyasa değerlemelerini yönlendiren yüksek beklentilerle Dotkom dönemini anımsatıyor. Ancak, tarihin tekrarlanmasını önlemek için şirketlerin sürdürülebilir büyümeye odaklanması ve gerçek değer sunması çok önemli. Yatırımcılar temkinli davranmalı, spekülatif abartılar yerine güçlü finansallara ve kanıtlanmış performansa sahip işletmelere öncelik vermelidir. Geleceğin Google ve Amazon gibi şirketleri, bunların arasından çıkabilir.

Teknoloji şirketlerine yatırım yaparken şunlara özen gösterin:

  • Temel Unsurlara Odaklanın: Sağlam mali tablolara ve kârlılığa giden açık bir stratejisi olan işletmelere öncelik verin.
  • Değerlemeler Konusunda Temkinli Olun: Spekülatif heyecanlara kapılmaktan kaçının ve değerlemelerin gerçekçi beklentilere dayandığından emin olun. Bu konuda gerekirse kendi araştırmalarınızı ve okumanızı yapın.
  • Sürdürülebilir Büyümeye Yatırım Yapın: Kısa vadeli kazançlar yerine uzun vadeli potansiyel gösteren şirketleri arayın. Yatırım yapacağınız şirketlerin geçmişteki benzerlerini inceleyin.
  • Geçmiş geleceğin garantis olmasa da Geçmişten Ders Alın: Mevcut yatırım ve iş kararlarına rehberlik etmek için tarihsel dersleri kullanın. Geçmiş piyasa hareketlerini trendleri ve iş döngülerini inceleyin. Böylece daha istikrarlı ve sağlam kararlar verebilirsiniz.

Peki sizin tavsiyeleriniz neler. Bu ortamda karar verirken neler yapmalı, nelere dikkat etmeliyiz. Fikirlerinizi lütfen yorumlarda paylaşın.


Eğer bu içeriği faydalı bulduysanız, finansal hikayeler isimli oynatma listemize de göz atabilirsiniz. Daha fazla bilgi için, yapay zeka trendleri ve teknoloji tarihi ile ilgili videolarımıza bakın. En son içeriklerimizden haberdar olmak için beğenmeyi, abone olmayı ve zil simgesine basmayı unutmayın! Bir sonraki sefere kadar hoşçakalın.

Perspektif'i takip edin!

Perspektif YouTube kanalına abone olarak son içeriklerden haberdar olun.

 

Abone ol

Perspektif Yazar:

Bilim, teknoloji, kişisel finans ve yatırım gibi konuları, 21. yüzyılın yeniliklerini samimi ve anlaşılır bir şekilde tartışıyoruz. Amacımız, okuyucularımıza değerli bilgiler sunarak, geleceğe daha iyi hazırlanmalarını sağlamak.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir