Ray Dalio, dünyanın en büyük hedge fonlarından biri olan Bridgewater Associates‘in kurucusu ve uzun yıllar boyunca başında bulunan başarılı bir yatırımcıdır. Özellikle büyük ekonomik krizleri önceden tahmin etmedeki başarısıyla tanınır. Dalio, geliştirdiği “Prensipler” adlı yönetim felsefesiyle de birçok kişiye ilham olmuştur. Dalio, Geçtiğimiz günlerde yaptığı yayınlarla yeni döneme dair düşüncelerini aktardı ve bu dönemde hem Amerika Birleşik Devletlerini’ni hem de tüm dünyayı etkileyecek olan süreci kendi teorisi olan Büyük Döngüler ve Değişen Dünya Düzeni bakımından değerlendirdi. Gelin onun düşüncelerine göre önümüzdeki süreçte bizi nelerin beklediğine bir göz atalım.
Ray Dalio’ya Göre ABD’yi Etkileyen Beş Büyük Güç
ABD seçimlerin sonrasında Donald Trump’ın kazanmasıyla birlikte Ray Dalio, önümüzdeki süreçte ABD’yi ve dünyayı şekillendirecek beş büyük etkeni şu şekilde tanımlıyor:
Borç, Para ve Harcama:
Dalio, insanların krediyle harcama yapıp borca girme eğiliminin ABD hükümeti için önemli bir sorun olduğunu belirtiyor. Bu durum, ülkenin ekonomik istikrarını ve geleceğini tehdit eden bir faktör olarak öne çıkıyor.
İç Çatışmalar:
ABD’de sol ve sağ, özellikle de aşırı sol ve aşırı sağ arasındaki artan kutuplaşma ve çatışma, toplumsal ve siyasi istikrarı olumsuz etkiliyor. Bu durum, ülkenin birlik ve beraberliğini tehdit eden önemli bir iç sorun olarak değerlendirilebilir.
Uluslararası Çatışma:
Dünya düzeninde yaşanan değişim, ABD’yi Çin, Rusya gibi ülkelerle rekabete ve çatışmaya sürüklüyor. Dalio, bu durumu “bir tür savaş” olarak nitelendiriyor ve ABD’nin dış politikada sert bir çizgi izlemesine yol açtığını belirtiyor.
Doğal Felaketler:
İklim değişikliği, kuraklıklar, seller ve pandemiler gibi doğal afetler, ABD’nin ve dünyanın karşı karşıya olduğu önemli tehditler arasında yer alıyor. Bu afetler, sadece insan yaşamını tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda ekonomik ve sosyal sistemler üzerinde de büyük bir etkiye sahip.
Teknoloji:
İnsanlığın teknolojik ilerleme kapasitesi, toplumu, ekonomiyi ve çevreyi dönüştürüyor. Bu durum, hem fırsatlar hem de zorluklar barındırıyor. Teknoloji, bir yandan yaşam standartlarını yükseltirken, diğer yandan işsizlik, eşitsizlik ve siber güvenlik gibi yeni sorunlara da yol açabiliyor.
Ray Dalio’nun Yeni ABD Yönetimi İçin Öngörüleri
Ray Dalio, yeni ABD yönetiminin iki ana konuya odaklanacağını öngörüyor: yenileme ve savaşa hazırlık. Dalio’ya göre, Cumhuriyetçi Parti, hükümeti ve ülkeyi bir bütün olarak yenilemek için iş odaklı, kapitalist bir yaklaşım benimsiyor. Bu, endüstriyel politikayı ve Amerika’yı önceleyen bir yaklaşımla teknoloji kullanımının artmasını içerecek.
Dalio, yeni yönetimin göreve getirdiği kişilerin bu misyona sadık ve kararlı olduğunu gözlemliyor. Bu kişilerin, hükümeti daha çok bir işletme gibi yönetmeyi, verimsizlikleri azaltmayı ve maliyetleri kısmayı amaçlayan değişiklikler yapması bekleniyor.
Yeni yönetimin ayrıca uluslararası alanda savaşa hazırlık yapacağını öngörüyor. Dalio, ABD’nin Çin, Rusya ve müttefikleri ile bir tür savaş içinde olduğunu ve bu durumun kendi kendine yeterliliği ve korumacılığı beraberinde getireceğini belirtiyor.
Bu değişikliklerin daha geniş tabanlı iş, eğitim, yoksullukla mücadele, sosyal programlar veya çevresel programlar gibi Demokrat veya sol gündem maddelerinin bir kenara bırakılacağı anlamına geldiğini belirtiyor.
Dalio, ABD’nin dünya düzenindeki rolündeki değişime de dikkat çekiyor. II. Dünya Savaşı’ndan sonra ABD, Birleşmiş Milletler, Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası ve IMF gibi kuruluşlar aracılığıyla çok taraflı davranışların ve liderliğin savunucusu olmuştu. Ancak, Donald Trump ile “Önce Amerika” politikasına geçişle birlikte, ABD artık bu ahlaki liderlik veya ortak sistem pozisyonunda değil.
Dalio, yeni yönetimin politikalarını tarihin daha geniş bir bağlamına oturtmanın önemli olduğunu vurguluyor. Son 500 yılda imparatorlukların yükseliş ve düşüşünün döngüsel bir model izlediğini ve ABD’nin şu anda bu döngünün bir geçiş aşamasında olduğunu belirtiyor. Bu geçiş dönemleri genellikle büyük çatışmalarla kendini gösterir ve Dalio, ABD’nin Çin gibi yükselen güçlerle artan rekabetini ve çatışmasını beklememiz gerektiğini öne sürüyor.
Dalio, yeni ABD yönetiminin eylemlerinin sadece ABD’de değil, tüm dünyada önemli sonuçları olacağını ima ediyor.
Dalio’nun Değişen Dünya Düzeni İçin Önerileri
Peki bu gittikçe artan bir hızla değişen yeni dünya düzeni için Ray Dalio’nun gençlere ve yatırımcılara tavsiyeleri neler?
Ray Dalio, değişen dünya düzenine uyum sağlamak için tarihi kalıpları anlamanın önemini vurguluyor ve bunu yapmanın en iyi yolunun son 500 yıldaki en güçlü 10 imparatorluğu ve son üç rezerv para birimini incelemek olduğunu savunuyor.
Dalio’ya göre, bu imparatorluklar yaklaşık 250 yıl süren ve 10 ila 20 yıllık geçiş dönemleriyle ayrılan örtüşen döngülerde yükselip düştüler. Bu geçiş dönemleri genellikle büyük çatışmalarla dolu olmuştur, çünkü lider güçler asla savaşmadan gerilemezler. Dalio, bir imparatorluğun gücünü sekiz ölçüte göre değerlendiriyor:
eğitim,
yaratıcılık ve teknoloji geliştirme,
küresel pazarlardaki rekabet gücü,
ekonomik çıktı,
dünya ticaretindeki pay,
askeri güç,
sermaye piyasaları için finans merkezlerinin gücü ve
para biriminin rezerv para birimi olarak gücü.
Bu güçler ölçülebilir olduğundan, her ülkenin şu anda ne kadar güçlü olduğunu, geçmişte ne kadar güçlü olduğunu ve yükselip yükselmediğini görebiliriz.
Dalio’ya göre, tipik bir imparatorluğun yükseliş ve düşüşünü yönlendiren neden-sonuç ilişkilerinin bir modeli vardır:
Daha iyi eğitim genellikle artan inovasyona ve teknoloji gelişimine ve gecikmeli olarak da para biriminin rezerv para birimi olarak kurulmasına yol açar.
Bu güçler daha sonra benzer bir sırayla azalır ve birbirlerinin düşüşünü güçlendirir.
Dalio ayrıca tipik bir döngünün nasıl gerçekleştiğini şöyle açıklıyor:
Büyük döngü, genellikle yeni lider gücü ve yeni dünya düzenini kuran büyük bir çatışmanın mesela büyük bir savaşın ardından başlar.
Kimse bu güce meydan okumak istemediği için tipik olarak bir barış ve refah dönemi gelir.
İnsanlar bu barış ve refaha alıştıkça, bunun devam edeceğine giderek daha fazla inanırlar ve bunu yapmak için borç para alırlar ve bu da sonunda bir finans balonuna yol açar. İmparatorluğun ticaretten aldığı pay büyür ve çoğu işlem kendi para biriminde yapıldığında, rezerv para birimi haline gelir ve bu da daha da fazla borçlanmaya yol açar.
Aynı zamanda, artan refah, zenginler ve yoksullar arasındaki servet uçurumunun tipik olarak büyümesine neden olacak şekilde eşit olmayan bir şekilde dağılır.
Sonunda finans balonu patlar ve bu da paranın basılmasına ve zenginler ile yoksullar arasında servetin yeniden dağıtımı için bir tür devrime yol açan artan iç çatışmalara yol sebep olur.
Bu barışçıl bir şekilde veya iç savaş olarak gerçekleşebilir. İmparatorluk bu iç çatışmayla boğuşurken, yükselen dış rakip güçlere göre gücü azalır.
Yeni yükselen bir güç, iç çöküşler yaşayan baskın güçle rekabet edecek kadar güçlendiğinde, en tipik olarak savaşlar olmak üzere büyük dış çatışmalar meydana gelir.
Bu iç ve dış savaşlardan, daha sonra kazananların yeni dünya düzenini yaratmak için bir araya geldiği yeni kazananlar ve kaybedenler çıkar ve döngü yeniden başlar.
Dalio, değişen dünya düzenine uyum sağlamak için “balık tutmayı öğrenmenin” önemine inanıyor. Tarihi kalıpları anlamak, bireylerin ve ulusların gelecekteki zorluklara hazırlanmasına ve bunlara yanıt vermesine yardımcı olabilir.
İlk Yorumu Siz Yapın